Mondros Ateşkes Anlaşması’ndan sonra 7. maddeden dolayı güvenliklerinin tehlikeye düştüğünü öne sürerek itilaf devletleri, Urfa’yı Mart 1919’da işgal etti. Mondros Ateşkes Anlaşması’nın 7. Maddesine göre özetçe ihtilaf devletleri güvenliklerinin tehlikeye düştüğü yerleri işgal edebilecekti.

Urfa’yı işgal eden İngilizler, ilk olarak Urfa’da bulunan Osmanlı askerlerinin Urfa’dan çıkmasını bildirerek, askerlerin büyük bir bölümünün Urfa’dan çekilmesini sağladılar.

 

 

İngilizler daha sonra bölgedeki aşiretleri yokladılar. Milli Aşireti’nden Mahmud Bey’e Kafkasya ve Mezopotamya arasındaki kurmak istedikleri tampon bölgeyi anlattılar ama daha sonra 13. Kolordudan aldığı talimatla İngilizlerden gelen Urfa davetine Mahmud Bey katılmadı. Ketkanlı aşireti lideri Basravi Osmanlıyı istemedikleri İngilizlere bağlanmak istediklerini bildirdi.

İngilizler bölgedeki Ermenilere askeri eğitim verdiler buna karşılık Ermeniler kentte güvensizlik havası oluşturuyorlardı ve İngilizlerin işine yarayacak haberleri ulaştırıyorlardı.

 

İngilizlerin yaptıklarının karşısında, halk arasında onikiler olarak bilinen eşraf ve aydınlar Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kurdular. Bu 12 eşref ve aydın arasında; Mecli-i İdâre eski azalarından Belediye Reisi Hacı Kâmilzâde Hacı Mustafa Efendi, Barutçuzâde Hacı İmam Efendi , Eşraftan Tüccâr Hacı Kâmilzâde Hacı Mustafa Reşid Efendi, Mahmud Efendi, Polis Komiserliğinden Mustafi Arabikâtibizâde Şakir Efendi,Güllüzâde Osman Efendi, Esnaftan Şellizâde Ali Ağa,Tüccârdan Nebozâde Hacı İmam Efendi, Eşraftan Hacı Bedirağazâde Halil Ağa, Jandarma Tabur mülhakı İzmirli Adil Hulusi Efendi,. Takım kumandanlarından Mülazım-ı Evvel Hüseyin Pertev Efendi, Jandarma Çavuşu Sofi oğlu Hacı Mustafa Çavuş  vardı.

 

Ekim Ayı'nın sonlarında ingilizler işgal ettikleri yerleri ismi Suriye İtilafnamesi olan İngiliz-Fransız Anlaşması'ndan dolayı Fransa'ya devretti.

Binbaşı Ali Rıza Bey, aşiretleri  Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ne bağlama çalışmalarına başladı.  Bu durumun farkedilmesi üzerine Ali Rıza Bey, Fransız karagahına davet edildi, Fransızlara verdiği cevaplar güven vermediği için tutuklandı ama bir fırsatını bulup firar ederek Siverek'e gitti. Fransızlar tarafından girişi yasaklanan Ali Rıza Bey'e yardım yasaklandı ve üzerine ödül ve ceza kondu. Ali Rıza Beyin firarının sonucu olarak Fransızlar uygulamalarında daha da sertleşti ve haksız tutuklamalar ve sürgünlere başladı.

 

Ali Rıza Beyin yerine yeni Urfa Jandarma Komutanlığında yüzbaşı olan Ali Saip Bey, gerekli görüşmeleri sağladıktan sonra yapılan ayaklanma planının ilk ayağı olan, Fransızlara ültimatom verdi. Ultimatomda bir an önce bölgeyi terk etmelerini istedi;terk etmedikleri takdirde akan kandan sorumluluğun Fransızlara ait olacağını belirtti. Daha sonra harekat planının öğrenilmesi üzerine Ali Saip Bey firar etti.

Mustafa Kemal’in kolordulara yayınlamış olduğu genelgenin sonucunda bölgede Fransızlara yönelik Kuvay-ı Milliye harekete geçti. Daha sonra yapılan ultimatomlar ve uyarılar sonuç vermeyince Siverek halkı ve Müdafa-yı Hukuk Cemiyeti 9 Şubat'ta urfaya girdi.

 

 

Nisan ayına kadar süren şiddetli çatışmaların sonucunda  gelecek yardımdan ümitlerini kesen Fransızlar geride kalan ermeni ve amerikalılar için ve kendilerinin nakilleri için bazı şartlar öne sürerek bölgeden ayrılmayı kararlaştırdılar.

11 Nisan gecesi  Fransızlar Suruç'a doğru yola çıktılar; öncüde bulunan ermenilerin yoldaki halka taşkınlık yapması üzerine şiddetli çatışmalar çıktı yüzbaşı Sajous ve subaylar öldü,100 Fransız askeride esir edilerek Urfa'ya getirildi.